30 Temmuz 2008 Çarşamba

En Büyük Türkiye ...

Radikal'deki bir habere göre:
Goldman Sachs’ın tahminlerine göre, 2050 yılında, Japonya, Fransa, Almanya, İtalya Ve Kanada gibi sanayileşmiş ülkeleri (G7) geçecek olan Türkiye’nin, milli geliri 6 trilyon doları aşacak.
Bu tahmin üzerine Devlet Bakanı Mehmet Şimşek "Ben bunu her zaman söylüyorum" demiş. Sanki hükümetin veya Türkiye'nin bir başarısı gibiymiş konuşmuş. Aslında böyle ağızlardan böyle kandırmaca kokan laflar duymak şaşırtıcı bir durum olsa da, Mehmet Şimşek'in artık ekonomist sıfatıyla değil, politikacı sıfatıyla konuştuğunu düşünürsek anlaşılır bir durum.

Neden kandırmaca kokuyor bu laflar peki?

Birincisi, bir ülkenin toplam ekonomik büyüklüğü her ne kadar önemli olsa da, asıl önemli olanı kişi başına düşen gelirdir. Toplam ekonomik büyüklük, genelde nüfusun artışıyla beraber otomatik olarak artar. Bu yüzden bir ülkedeki yaşam kalitesini göstermesi açısından hiçbir değeri yoktur. Çin'in ekonomisi Türkiye'den büyüktür; ama Türkiye'de kişi başına düşen gelir daha yüksektir. İrlanda ve Norveç bu sıralamalarda gözükmezler bile (çünkü nüfusları az); ama Avrupa'daki en zengin ülkelerdendirler.

İkincisi, Türkiyen'in yanında bir çok diğer gelişmekte olan ülkenin de 2050 yılında toplam milli gelir sıralamasında üst sıralarda olacağı tahmin ediliyor. Aynı araştırmadaki tahminlere göre Çin, Brezilya, Rusya ve Meksika Türkiye'den daha üst sıralardalar. Yani ortada Türkiye'ye özgü bir durum söz konusu değil. Kısaca işin sırrı: Serbest piyasa ekonomisini mümkün olduğunca uygulamak ve üremek. Ben övünelecek bir durum göremedim.

Hıncal Uluç'un Hayali THY Şikayetleri

Hıncal Uluç bugünkü köşesinde THY'den şikayetçi olmuş:
Bu Star Alliance mıdır ne karın ağrısıdır, büyük reklamlarla duyurulan şeye üye olmak THY'ye yaramadı. ... son zamanlarda mide bulandıran sinekler birbiri ardına gelmeye başladı... Rötar doğallaştı. Zamanında kalkan uçağa şaşar olduk.
Hıncal Uluç elbette benden daha fazla uçmuştur. Peki nasıl oluyor da böyle bir tespitte bulunabiliyor anlamak zor; çünkü THY bence son zamanlarda hizmet kalitesi açısından eskiye göre çok daha iyi durumda.

Bir kere Hıncal Uluç'un şikayet etmeden önce bilmesi gereken ilk şey, Star Alliance üyeliğinin THY'nin hizmet kalitesiyle ilgisinin olmadığıdır. Nasıl ki Hıncal Uluç'un futbol kulübü üyeliği onun kişiliğini değiştirmez, THY'nin Star Alliance üyeliği de THY'yi değiştiremez. Bu üyeliğin hizmet kalitesini kötüleştirme gibi bir yan etkisi yoktur. Dünyanın en iyi havayollarından Singapur Havayollarının da Star Alliance üyesi olması buna en iyi örnek olarak gösterilebilir.

Serbest piyasa ekonomisi ve rekabet konularından pek anlamadığını düşündüğüm Hıncal Uluç, şöyle devam etmiş;
Bu ülkenin bayrağını taşıyan uçakların bu ülke hava limanlarında özel muamele görmesi de yok. Körüğe yanaşabilen THY uçağı, artık tatlı bir sürpriz.
Aynı mantıkla otobüs terminallerindeki en iyi peronları o şehrin otobüs firmalarına ayıralım. Bununla da kalmayalım hatta. Aynı şekilde yerli-yabancı ayrımını bankalara, otomobil şirketlerine, giyim firmalarına da uygulayalım. Örneğin en iyi yerlerde sadece yerli bankalar şube açabilsinler. Daha da iyisi, hemşeri olmayanların şehrimizde dükkan açmalarına izin vermeyelim.
... Şimdi, ben eşek yükü ile fark ödeyip, Business uçuyorum.
Eminim (?!) business sınıf uçuşun parasını Hıncal Uluç'un kendisi ödüyordur. Daha önce yemek yediği lokantalarda ondan para alınmaması gerektiğini yazan (çünkü halka hizmet etmekmiş bu yaptığı) kişi de Hıncal Uluç'tu. Hatırlamakta fayda var.
... Bindik.. Servis başladı.. O dillere destan yemeklere de nazar değmiş.. Şiş ve pilav.. Ben hayatımda bu kadar rezil bir şiş tattığımı hatırlamıyorum...
Hıncal Uluç, THY yemeklerini de beğenmemiş. Bense bu yemekleri mükemmel bulanları biliyorum. Ama bir konuda Hıncal Uluç'a hak vermek lazım: Bedava yemek yediği o lüks lokantaların yemekleri daha iyi oluyor.

Hıncal Uluç aynı yazıda daha başka bir çok şikayetini de sıralamış. THY ile onun yazdıklarından çok daha fazla ve ciddi sorun yaşamış biri olarak, Hıncal Uluç'un daha önce hangi THY ile uçtuğunu merak ediyorum doğrusu. Bu yazdıkları THY'nin olağan iyi hali çünkü.

Not: Eşim de aynı yazıyı okuyunca Hıncal Uluç'un şu iddiası dikkatini çekmiş: "Dünyanın her yerinde uçak yolcularını alır, yerleştirir. Business yolcuları daha sonra gelir." Hıncal Uluç'un yüzlerce defa business uçtuğuna eminim; ama dünyada bu iddiasının tam tersi bir durumun söz konusu olduğundan habersiz. Dünyada tam bir standart olmamasına rağmen, genelde ilk önce birinci sınıf, sonra business sınıf, en son da diğer yolcular uçağa binerler.